Lefkoşa’da, Ocak ayında Meclis damına çıkarak Kayı Boyu bayrağı açan Ahmet Türkmen ve Ümit Taş’ın mahkumiyet kararı, dün açıklandı

Devrim DEMİR

Lefkoşa’da, 22 Ocak tarihinde, Cumhuriyet Meclisi’nin damına çıkarak Kayı Boyu çadır obası bayrağı açarak toplumun büyük öfkesini çeken ve infiale neden olan sanıklar Ahmet Türkmen ve Ümit Taş’ın mahkûmiyet kararı açıklandı.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Cenkay İnan huzurunda gerçekleşen dünkü duruşmada sanıklar Ahmet Türkmen ve Ümit Taş “22 Ocak’ta Cumhuriyet Meclisi’nin çatısına çıkıp, çatı üzerindeki kiremitleri kırarak, 858 TL hasar vererek kasti hasar” ve “Dönemin geçici Meclis Başkanı Hüseyin Angolemli’nin izni olmaksızın çıkıp mülke tecavüz” ve “Sulh ve Sükûnu Bozma” suçlarından itham edildi.

Taş ve Türkmen’in davalarını kabul etmelerinin ardından Savcı Behrat Mavioğlu, davanın olgu ve emarelerini mahkemeye aktardı.

Savcının olgu ve emareleri aktarmasının ardından söz alan sanıkların avukatı Enver Öztürk, sanıkların mahkemeden özür dilediğini, pişman ve nadim olduğunu söyledi.

Öztürk: Saygısızlık etme niyetleri yoktu

Öztürk, sanıkların Afrika Gazetesi’nin önünde gerçekleşen kalabalık eylemde amaçlarının Afrika Gazetesi ve Şener Levent’i protesto etmek olduğunu söyledi.

Öztürk, egemenliği temsil eden meclisin damına çıkan sanıkların Meclise saygısızlık etme niyetleri olmadığını söyledi.

Sanıklarla birlikte toplam 6 kişinin geçtiğimiz Ocak ayında yargılandığını anımsatan Öztürk, hapis cezası aldıklarını ve bu davanın o dönemde sanıkların aleyhine getirilmesi halinde suçlarını kabul edip, davalarını dikkate aldıracağını söyledi.

Hapis yatan sanıkların ıslah olduğunu belirten Öztürk, müvekkillerinin hapis cezası almaları halinde alacakları bu cezanın mahvedici olacağını savundu.

Para cezası ile kurtuldular

Yargıç Cenkay İnan, tarafların beyanlarının ardından Yüksek Mahkemenin bazı kararlarına atıfta bulundu.

İnan, sanıkların egemenliğin simgesi olan Cumhuriyet Meclisi binasına girme hakları olmadığına vurgu yaptı.

Yargıç Cenkay İnan, sanıkların Ocak ayında yargılanıp, hapis cezası aldıklarına ve davalarını dikkate aldıramadıklarının aşikâr olduğunu belirterek, bu durumun adil yargılanma prensibine aykırı olduğuna bulgu yaptı.

İnan, sonuç olarak her iki sanığın mahkûm oldukları davalardan 4 bin  TL para cezası ödemesi ve 5 yıl süreyle sulh ve sükûnu koruyacaklarına dair 50 bin TL’lik şahsi kefalet senedi imzalamaya mahkûm ettiğini açıkladı.